Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seha Özden, yakın ve uzak gözlüklerinden kurtulmak isteyenlere seslenerek, “Trifokal lens göz içi uygulaması ile gözlüksüz hayatı net görebilirsiniz. Bu uygulama hastanın durumuna bağlı mümkündür . Hastanın farklı göz rahatsızlıkları, alışkanlıkları ve mesleği göz önüne alınarak değerlendirilip doğru mercek seçimiyle gözlükten kurtulabilirsiniz.” dedi.
Erdoğan DEMİR (EDİRNE İGFA)
Özel Keşan Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Seha Özden, “Trifokal lens(akıllı mercek) uygulmasını en sık katarakt tedavisinde kullanıyoruz. Özellikle son yıllarda çok sık tercih edilen akıllı mercekler ile bu alandaki tedavi başarısını bir adım daha ileri götürmüştür. Akıllı Merceklerin diğer merceklerden farkı yalnızca uzak ya da yakın mesafeyi değil, ara mesafe olarak tanımlanan mesafelerde de de net bir görüş sağlayabilme özelliğidir. Akllı mercek uygulaması, hastaların hem yakın hem de uzağı görme sorunlarına aynı anda çözüm getirebilir. Yüksek teknoloji ürünü olan bu lens gözün içine takılır ve yaşam boyu yerinde kalır. Lensin yapıldığı madde gözde reaksiyon yapmıyor ve hayat boyu bir soruna neden olmuyor. Hasta, yaşamı boyunca hem uzağı hem ortayı hem de yakını net görebilir. Uygulamadan sonra çok kısa bir zaman içinde hasta günlük hayatına devam edebilir
Kişinin yaşam tarzı ve mesleğine uygun olan doğru göz içi merceğinin seçimi çok önemlidir. Bu seçimi gözünüzün klinik bulgularına bağlı göz doktorunuz ile birlikte yapabilirsiniz.” Dedi.
Özden seçim yapılırken dikkat edilip sorulması gerekenlerle ilgili de şu konuları dile getirdi.
– Günlük Yaşamınızda Yakın Görmenin Ön Planda olup olmadığı
– Geceleri Araba Kullanım durumunuzun sıklığı,
– Yüksek Numaralı Astigmatınız olup olmadığı
– Glokom (göz tansiyonu) ya da Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta Hastalığı) gibi Ek Bir Göz Hastalığınızın olup olmadığı
Özden açıklamasını şöyle tamamladı. “Akıllı lens diye bilinen lensler hem uzağı hem de yakını görmek amacıyla kullanılan lenslerdir. Ancak akıllı lenslerin iki temel dezavantajı vardır. Birincisi ışık yansımaları, parlamaları gibi optiksel sorunlardır. İkincisi ise uzak görmede hafif bulanıklık ortaya çıkmasıdır. Bu iki dezavantaj her hastada ortaya çıkmamaktadır ve şiddeti de hastadan hastaya değişmektedir. Monovizyon yönteminde hastanın dominant gözü (genellikle sağ göz) uzağı net görecek şekilde ayarlanır. Dominant olmayan göz ise hafifçe yakını net görecek şekilde ayarlanmaktadır. Bu şekilde ameliyat sonrasında hasta her iki gözü açık olarak hem uzağı hem de yakını net olarak görebilir hale getirebilmekteyiz.”